Getting your Trinity Audio player ready...
|
Warcraft III: The Reign of Chaos 2002’de, genişleme paketi The Frozen Throne ise 2003’te çıkmıştır. Bu ikili, bir rts oyun serisi olan Warcraft’ın son iki oyunlarıdır ve günümüzde hala rts severlerin çoğu tarafından oynanmaktadır.
Oyunun sağladığı multiplayer sistemi sayesinde diğer oyuncularla ister oyunun kendi haritalarıyla, ister oyuncuların tasarladığı haritalarla oynayabiliyordunuz. Bu da size, bir oyunun içinde başka oyunlar oynama ayrıcalığı sunuyordu. Yani bu custom map’ler bir nevi oyuna getirilmiş modlardı. Misal DotA, yani Defence of the Ancients bir oyuncu tarafından tasarlanmış bir haritaydı ve çok sevildi. Şimdi o şahıs sayesinde günümüzde DotA2, LoL gibi oyunlar bulunmakta. Ayrıca multiplayer üzerinden oyunun klasik haritalarını oynayıp rank kasabiliyordunuz, bu da klasik oyunu sevenler için bir rekabet ortamı sağlıyordu.
Her şey rank sisteminin kaldırılmasıyla başladı… Böylece, oyuncular Blizzard’dan oyundaki bugları düzeltmesini ve oynanış kolaylığı, arayüz iyileştirmesi isterken Blizzard multiplayer kitlesinin yarısına, yani oyunu klasik haliyle sevenlere, hiç de gerek yokken bir darbe indirmiş oldu. Daha sonra rank sistemi geri gelecek vaatleriyle, her gelen yeni patchte oyuncuları daha da hayal kırıklığına uğrattılar. Sonra ne mi oldu? Sonunda Blizzard aklını başına aldı ve Warcraft’ın ilk oyunundan beri bu seriyi bırakmamış olan hayranların sesine kulak vererek- şaka şaka. Oyuncular sağlam bir patch beklerken Blizzard oyunu remastered olarak ısıtıp oyuncuların önüne sürmeye karar verdi ve adına Reforged dediler ve 28 Ocak 2020’de çıkardıkları bu Reforged’a gösterilen tepkilerin ardı arkası kesilmedi.
Elbette, Warcraft III: Reforged bedava olmayacaktı; Blizzard, eski bir oyunun grafiklerinde, oyunun ruhuna hiç de uymayan bir şekilde iyileştirmeye giderek ve oyuna sanki yeni eklenmiş gibi eskiden çıkardığı şeyleri tekrar ekleyerek oyunu yeniden oyuncu kitlesine satmayı arzuladı. Ancak Warcraft hayranları, bazı mükemmel evrenlerin kötü uyarlanmış filmlerinin hayranları gibi ‘’Olsun, önümüze bu evren hakkında yeni bir şey koyulduğu müddetçe, ne kadar kötü olursa olsun beğeneceğiz.’’ demediler. Şimdi birazcık geriye saralım…
Blizzcon 2018’de müjdesi verilen Warcraft III: Reforged, Warcraft III: The Reign of Chaos ile Warcraft The Frozen Throne’u birleştiren, grafiklerde, oynanışta, campaign’de iyileştirmeye gidileceği, yenilikler getirileceği, hatta campaign’in genişletileceği ve sinematiklerdeki kesilmiş sahnelerin de oyuna ekleneceğine ve daha pek çok şeye dair vaatleri içeren bir oyun olacaktı. Warcraft oyuncu kitlesinin beklediği bir şey değildi bu, ama ilk başta kayda değer bir tepki verilmedi. Çünkü pek itiraf etmesek de, aslında çoğumuz oyunun grafiklerinin iyileştirilmesinin iyi olabileceğini düşünüyorduk. Hem bununla beraber rahatsız olduğumuz buglar giderilir, rank sistemi geri getirilir ve belki Warcraft’ın editor engine’i geliştirilerek oyunculara daha yaratıcı haritalar tasarlama imkanı verilebilirdi.
Ortaya çıkan şey ise büyük bir balondan ibaretti. Grafik iyileştirmesi dahil olmak üzere, verilen sözler tutulmadı. Çünkü bir oyunun ruhuna aykırı bir grafik iyileştirmesine gidemezdiniz. Warcraft I’den II’ye geçilirken bu ruh iyi yansıtıldı, o evrene ait hissettirmeyen bir görünüm yoktu. II’den III’e geçerken de buna dikkat edildi. Ancak şimdi, Warcraft III gitti ve yerine The Settlers ve anime karışımı bir oyun geldi.
Peki oynanışta iyileştirmeye gidildi mi? Oyundaki crash sayısı arttı, oyun kurmayı engelleyen ve canı istediğinde kaybolan buglar ortaya çıktı, siyah ekran hatası yaşayanlar ve oyunu hiç açamayanlar da azımsanmayacak sayıda. Ayrıca, tıpkı DotA2’deki gibi grafikte gereksiz ayrıntılara gidildiği için birimleri seçmek, hangi birimin nerede olduğunu fark etmek, birimlerin yaptıklarını takip etmek zorlaştı. Haliyle, aşırı miktarda micro manegement isteyen bu oyunda göz yoran detaylar oynanışı olumsuz etkiledi. Bununla beraber, zafer şartları sağlanmadığı halde durduk yere biten ve bir takımı galip ilan eden maçlara da şahit olduk.
Oyun arayüzü de tam bir fiyasko, ona hiç değinmeyeceğim bile. Campaign’e gelince… Klasik campaign’deki kesilmiş sinematiklerin ekleneceği ve ekstra bölümler olabileceği söylenmişti. Şöyle söyleyeyim, kesilmiş sinematikler eklenmediği gibi var olan sinematikler de kırpılmış. Ekstra bölüm dedikleri ise halihazırda oyunun demo versiyonunda bulunan ork campaign’i. Ayrıca turnuva, klan, ladder ve profil sistemleri yok… Yapacakları tek bir şey vardı ama onu yapmadıkları gibi diğer şeyleri de oyundan kaldırdılar anlayacağınız.
Şu ana kadar saydıklarım bir yana, Blizzard’a en şiddetli eleştiriler şu yüzden geldi: Yazımın başlarında söylediğim gibi, Warcraft’ın multiplayer kitlesini ayakta tutan en büyük etkenlerden birisi custom map’ler, diğeri de rank sistemiydi. Ve rank sistemi oyundan kaldırılmıştı, eh, bu sefer de custom map hayranlarına bir darbe geldi. Blizzard, artık oyundaki custom map’ler üzerinde hak sahibi. Yani sizin istediğiniz kadar yaratıcı fikriniz olsun, o fikirleri map’e dönüştürdüğünüz an artık sizin fikirlerinizin sahibi Blizzard anlamına geliyor bu. Anlaşılan DotA’nın çok tutulması ancak Blizzard’ın bundan kâr elde edememesi sinirlerini bozmuş.
Şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Reforged’un demosunda gözükenlerle Reforged’un tamamlanıp piyasaya sürülmüş halinin arasında dağlar kadar fark var. Bunu söyleyen sadece ben değilim elbette. Hayran kitlesi Blizzard’ı boş vaatler vermek, insanları kandırmak ve dolandırmakla beraber paragözlülükle suçluyor. Ayrıca, oyuncuların fark ettiği rezilliklerden bir tanesi de, oyunda Taiwan ve Japan sözcüklerinin yasak olması! Ancak China yasak değil…
İşte tüm bu olumsuzluklar yüzünden, Metacritic’te Reign of Chaos 9.2 ve Frozen Throne 9.3 puan almışken Reforged sadece 0.6 puan aldı! Evet, 10 üzerinden 0.6! Şimdilerde hayran kitlesi Blizzard ile dalga geçmek maksatlı, Warcraft III için Re-reforged istiyorlar. Ben de, önümüzdeki reforged’larda görüşmek üzere diyerek yazımı sonlandırıyorum…