27 Aralık 2019’da 1. sezonu yayınlanan dizi bekleyenleri ile kavuştu!
Dizi, konusu ve oyuncu seçimleriyle bizlerden tamı tamına 9.5 puan aldı. Açıkçası böyle bir dizinin Türk yapımı olması ve kendi sahip olduğumuz tarihi değerlerin harmanlanmasıyla yapılmış olması biraz da milli duygularımızı da kabartıyor.
Dizinin ana konusu Göbeklitepe’de bulunan ve hala arkeolojik kazıların devam ettiği, tarihin sıfır noktası olarakta anılan önemli bir sit alanında geçiyor. Bu yerin önemli bilinen tüm tarihin içinde ilk “dini” yani ilk tapınak olması. Dizi de ilk olarak tanıdığımız karakter Atiye (Beren Saat) hayatı boyunca Göbeklitepe ile bağlantısı olan bir sembolü resimlerinde çizip duruyor. Tabi öyle birkaç resimden bahsetmiyoruz..
O sıralarda ünlü Arkeolog olan Erhan (Mehmet Günsür), Atiye’nin çizdiği sembolü keşfediyor ve bu olayın haberler aracılığıyla Atiye’ye ulaşmasıyla iki ana karakterimizin yolları birbiriyle kesişiyor. Atiye bu süre boyunca kafasının içinde sesler duyup ara sıra da kafasının içinde görüntüler belirlenmeye başlıyor. Atiye öldüğünü sandığı anneannesiyle bir araya geliyor ve kadın Atiye’ye sürekli olarak öğüt vererek yolculuğunun yeni başladığını söylüyor. Atiye’nin annesinin bu gerçeği saklaması hikayenin kilit noktalarından biri olsa da, bu sezon da bunun için yeterli bir cevap alabilmiş değiliz. Karakterimiz kendini kanıtlamak için her türlü yolu denese de ailesi ve yakınları tarafından kısa sürede “şizofren” hastası olarak görülüp tedaviye zorlanıyor. Kendini kanıtlamaya karşı umudu tükenen Atiye ise durumu kabullenerek ilaç tedavisine başlıyor.
Aslında burada karakterin bazı şeyleri çok çabuk kabulleniyor olması görünüşünü zayıf kılsa da ileri ki sezonlarda büyük şeylere doğru adım atacağının sinyallerini vermeyi başarıyor. Düğün gününde hiç kimsenin bir türlü göremediği anneannesini Erhan buluyor ve Atiye’ye getiriyor. Delirmediğinin kanıtlanması Atiye’yi cesaretlendiriyor ve üçü birden düğün alanından kaçıyorlar. Amaçları ise bu gizemi çözmek oluyor ve bu yolda yeni bir aşk hikayesi de başlıyor. Tabi bazı gerçekler mantığın çok ötesine götürebiliyor bizi.
Dizinin cinsellik için ayırdığı sahneler açıkçası diğer dizi ve filmlerden fazlasıyla kopyalanmış gibi duruyor. Elbette dizi serisinde Amerikan dizi alt yapısının bir çok örneği bulunmakta. Özellikle dizinin kötü karakterlerin de bu durum fazlasıyla hissettirilmiş. Fakat yaratılan ortam, tarih ve gerilim tatmin edici seviyede. Yine de dizi açılışında Atiye’nin cenazesi ile sezon finalinde üvey kız kardeşi Cansu’yu tekrar diriltmesi ve asıl kişiliği ve asıl ismi olan Elif olarak görmesi kafalarda bazı soru işaretleri bıraktı. Atiye geçmişi değiştirmiş olsa bile kendi cenazesini görmemiz farklı bir gelecek yaratmasına mı işaret? İleri ki sezonlarda göreceğiz.
Peki sizin dizi hakkında ki düşünceleriniz neler? Sizin puanınızı görelim!
